Uzm. Fzt. Miray Gönder KÜÇÜK
Vücudumuz ve çevremiz duyularımız aracılığıyla beynimize bilgiler gönderir. Gelen bilgileri işlemliyerek ve organize ederek kendimizi daha güvenli ve rahat hissederiz. Duruma ve çevreye uygun cevaplar geliştiririz. Bütün bu süreç bize duyu bütünlemesini tanımlar.
Duyu bütünlemesi nörolojik bir işlemleme sürecidir. Hepimiz vücudumuzdan ve çevremizden çeşitli duyusal girdiler alırız. Sinir sistemimiz bu aldığı duyusal girdileri belirli aşamalardan geçirerek organize eder, bütünler ve anlamlı hale getirir. Bunun sonucunda her türlü duyusal girdiye anlamlı ve otomatik cevap veririz.
Örneğin bir sandala bineceğimiz zaman duyuyla ilgili birçok sistemimiz biz farkına varmadan devreye girer. Dokunmayla ilgili sistemimiz ayağımızın sandalın zeminine değdiğini beynimize iletir. Proprioseptif (vücut farkındalığı) sistemimiz kaslarımız ve eklemlerimizin pozisyonuyla ilgili bilgileri iletir. Vestibuler (denge ve hareket ile ilgili) sistemimiz ağırlık merkezimizin yer değiştirdiğini ve hareketli bir zemin üzerinde olduğumuzu iletir. Görsel sistemimiz sandalın iskele seviyesine göre daha aşağıda olduğunu iletir.
Eğer doğru şekilde çalışan bir duyusal işlemlememiz varsa bu bilgilerin hepsini otomatik olarak algılarız. Sandal hareket ettiğinde güvende olduğumuzu algılarız, dengemizi sağlayabiliriz, vücudumuzu duruma uygun pozisyonlarız. Sandalda oturacağımız yerin vücudumuza uzaklığını algılayabiliriz. Sandalın hangi kısmına oturmamız gerektiğine karar verebiliriz.
Eğer duyu bütünlemeyle ilgili sistemde bir problem varsa aşağıdaki durumlar ortaya çıkabilir:
- Sandala çıkmaktan korkabiliriz,
- Hareketli bir zemin olması bizi tedirgin edebilir,
- Mide bulantısı ve kusma,
- Yetersiz vücut farkındalığı nedeniyle sandala hızla çıkıp sandalın bir tarafına ağırlığımızı verebiliriz,
- Dengemizi doğru sağlayamayabiliriz.
Bu bize duyusal işlemlemenin doğru şekilde çalışmadığını, sistemlerimiz arası aksaklıkları ve sinir sistemimizin adaptif cevap geliştiremediğini gösterir.