KARDEŞ KISKANÇLIĞI*

Hazırlayan: Suna Polat M.A. Uzman Psikolog – Aile Terapisti

*Bu yazının hazırlanmasında ; Uzman Gelişim Psikoloğu Gökşen Yücel ‘in , www.gunisigicocuk.com adlı web sitesindeki Kardeş Kıskançlığı başlıklı yazısından yararlanılmıştır.

Kardeş kıskançlığı birden fazla çocuğu olan hemen hemen her ailenin ortak endişesidir. Problemler genellikle ikinci çocuk doğmadan hemen önce başlar ve çocukluk dönemi boyunca devam eder. Aileye yeni bir bebeğin katılması büyük bir değişikliktir ve birçok duyguyu beraberinde getirir. Kardeşi olana dek ailesinin ilgi odağı olan çocuk, yeni kardeşinin gelmesi ile birlikte anne babasının ilgisini artık paylaşmak durumundadır. Çocuklar daima sevilmeyi ve ihtiyaçlarının karşılanmasını isterler. Yeni kardeşin aileye katılması ile anne-babanın sevgisini ve ilgisini kaybedeceğinden kaygı duyan çocuklar aşağıda belirtilen davranışları gösterebilirler;

·  Gerileme davranışları (bebek gibi davranma) örneğin, tuvalet kontrolünü kazanmış olduğu halde yaniden altını ıslatmaya başlama, yemeğinin yedirilmesini isteme, kardeşi gibi biberonla süt içmek isteme gibi.

·  Uyku alışkanlıklarında değişiklik, geceleri sık uyanma, anne-babanın yatağına gelmek isteme, uykuya dalmada güçlük gibi

·  Evde, okulda hırçınlık, huysuzluk, sık sık ağlama

·  Öfke nöbetleri ( daha çok anne-babanın dikkatini çekmek için istediği bir şey olmayınca veya hayır denildiğinde şiddetli ağlama nöbeti, kendini yere atma, anne-babaya vurma, tekmeleme, oyuncakları yere atma vb.)

·  Anneye aşırı bağımlılık, örneğin okula giden çocuklarda bazen okula gitmek istememe, anneyi bırakmak istememe

·  Okulda değişiklikler; bazen öğretmenler çocukta daha önce gözlenmeyen veya nadiren gözlenen bazı davranışların ortaya çıktığını bildirebilirler, örneğin; davranış sorunları, dikkat sorunları, bazen içe kapanma- sessizleşme, okulda sık sık ağlama, huysuzluk ve hırçınlık, huzursuzluk gibi

Kardeşi olan çocukların gösterebilecekleri bu tür tepkiler, yaş ve karakterlerine bağlı olarak değişir ve çoğunlukla geçicidir. Çocuklar bazen bu tür tepkilerin bir çoğunu gösterirken, bazen bir-ikisini gösterebilirler. Bazı çocuklar kardeşlerinin doğumundan hemen sonra değil, bir müddet sonra, örneğin kardeşi yürümeye başladığında gösterebilirler. Anne-Baba çocuğu yeni kardeşe nasıl hazırlayabilir?

·  Doğumdan önce çocuğu mutlaka yeterince bilgilendirin. Bu bilgilendirmeyi çocuğun yaşına göre yapın. Küçük çocuklarda daha genel bilgiler vermek yeterli iken daha büyük çocuklarda detaylı bilgi vermek gerekli olabilir.

·  Çocuğun doğum ve bebek ile ilgili sorularını geçiştirmeyin, yaşına uygun açıklayıcı ,net yanıtlar verin.

·  Çocuğunuz size doğumdan sonra evde ne gibi değişiklikler olacağını sorabilir. Örneğin, kardeşimin yemeğini kim ,yedirecek, nerede uyuyacak, hangi oyuncaklar ile oynayacak gibi. Bu tür sorular aynı zamanda çocuğun kendi durumu ile ilgili hissettiği kaygıları da yansıtmaktadır. Yani; çocuk aslında, kendisinin bebek doğduğu zaman ne olacağı, örneğin akşamları ona kimin masal okuyacağı, okula onu kimin götüreceği gibi konularda endişelenmektedir. Çocukların kardeş doğumundan önce bu tür kaygılar yaşaması oldukça sık rastlanan bir durumdur. Burada önemli olan anne-babanın çocuğun sorduğu sorularla bu kaygıların varlığını fark etmesi ve anında müdahele etmesidir. Eğer sizde çocuğunuzun size sorduğu sorulardan benzer endişeleri taşıdığını fark ederseniz; ona kardeş doğduktan sonra evde bazı şeylerin değişeceğini, bazı şeylerin ise eskisi gibi kalacağını açıklayın. Örneğin, onun odasının yanındaki oturma odasının kardeşinin odasının olacağı, annesinin ilk günlerde bebekle birlikte kalması gerektiği için onu okula babasının götüreceğini vb. söyleyebilirsiniz. Ancak, eskiden olduğu gibi her akşam annesinin/babasının ona masal okuyacağını, onu her akşam annesinin/babasının yatıracağını anlatın. Böylece bazı şeylerin değişeceğini, ama bir çok şeyin aynı kalacağını önceden bilsin.

·  Kardeşi ile ilgili olumsuz duygularını ifade etmesine izin verin. Çocuğunuz; kardeşimi sevmiyorum,o çok kötü bir bebek! gibi cümlelerle kardeşi ile ilgili olumsuz duyguları ifade edebilir. Bu duyguları olduğu gibi kabul edin, bu duyguları hissetmemesi gerektiğini söylemeyin. Örneğin o senin kardeşin, sen onun abisisin/ablasısın, sen artık büyüdün,o daha bebek, onu sevmeli- korumalısın gibi ifadeler doğru değildir. Onun yerine; seni anlıyorum, kardeşinin çok ağlaması ve benim onu sürekli kucağımda sallamam seni kızdırıyor, çünkü seninle oynayamıyorum. Ama biraz daha büyüdüğü zaman ağlamaları azalacak, sen onunla konuştuğun zaman susup senin ne söylediğini dinleyecek, hatta seninle oynayabilecek… diyebilirsiniz. Böylece hem onun duygularını anladığınızı hem de kabul ettiğinizi ifade etmiş olursunuz.

·  Bebeğin odasını hazırlarken onun da size yardım etmesini isteyebilirsiniz. Onun bazı eşyalarını ,örneğin oyuncaklarını seçmesini isteyebilirsiniz.

·  Kardeş doğduğu zaman ona çok istediği bir hediye verebilir, bu hediyeyi ona abi-abla olduğu için aldığınızı söyleyebilirsiniz. Daha küçük çocuklara ise, bu hediyeyi ona kardeşinin getirdiğini söyleyebilirsiniz.

·  Bebeğe bakmasına, kucağına almasına, biberonu tutmasına izin verin. Bebeğin bakımını yaparken onu yanınızdan uzaklaştırmayın.

·  Bebeğin altını değiştirirken, banyosunu yaptırırken ondan yardım isteyin.,size katılmasını sağlayın.

Çocuklar büyürken ise şu noktalar önemli

·  Çocuklar anne ve babalarının problem çözme biçimlerini kendilerine model alırlar ve kendi aralarındaki problemleri buna göre çözerler.

·  Çocuklar arasında kıyaslama yapmaktan kaçının. Her çocuk bir diğerinden farklıdır ve her biri için ayrı ve özel beklentilerimiz olmalıdır.

·  Anne-babaların birbirlerine zarar vermedikleri sürece kardeşler arası yaşananlara müdahele etmemeleri en doğru yaklaşımdır. Kardeşler kendi aralarında sorun yaşadıklarında, kendi aralarında uzlaşmaları için teşvik edilmelidirler. Yukarıda okuduğunuz bu önerileri harfiyen yerine getirseniz bile unutmayın ki kardeş kıskançlığı son derece doğal bir duygudur, çocukların hemen hemen hepsi yaşları ve kişilik özellikleri ne olursa olsun bu duyguyu yaşarlar. Önemli olan bu duyguları yaşıyor olmaları değil, bu duygularla nasıl başa çıkacaklarını öğrenmeleridir. Ayrıca; kardeşler arası rekabetin çocuklar için önemli kazanımları vardır. Kardeşler arası rekabette çocuklar sorunları ile baş etmeyi, paylaşmayı ve uzlaşmayı öğrenirler. Aile ortamında rekabet duygusunu tadan çocuklar ileriki yaşantılarında karşılaşacakları durumlar ile başa çıkmayı, kendilerini ifade etmeyi ve mücadele etmeyi öğrenirler. Yenmeyi ve yenilgiyi tadar ve bu duyguları iyi anlarlar.