Hazırlayan: Suna Polat M.A. Uzman Psikolog – Aile Terapisti
Okula başlayan çocukların kazanması gereken en önemli becerilerden biri okuma ve yazmayı öğrenmeleridir. Çoğu çocuk, okula başladığında bilişsel olarak okuma yazma öğrenmeye hazırdır ve okuma yazmayı diğer arkadaşları ile birlikte öğrenir. Ancak; bazı çocuklar okuma-yazma becerilerinde yaşıtlarından daha geridedirler, okuma- yazma öğrenmede zorlanırlar, buna bağlı olarak okul başarıları beklenenden daha düşüktür. Anne- baba ve öğretmenleri ; bu çocukların neden diğer yaşıtları gibi okuma-yazma öğrenemediklerini, “b-d-p” gibi bazı harfleri karıştırdıklarını, haftanın günlerini,ayların isimlerini öğrenemediklerini, basit toplama çıkartma gibi işlemlerde sürekli hata yaptıklarına bir anlam veremezler. Bazı durumlarda “tembel,haylaz,isteksiz, aptal” olarak değerlendirilen bu çocuklar aslında “Öğrenme Bozukluğu” adı verilen sorunu yaşamaktadırlar. Bu çocukların en çarpıcı özellikleri, zekalarında herhangi bir sorun olmamasına rağmen okulda gösterdikleri başarının beklenenin altında olmasıdır. Özellikle okuma, okuduğunu anlama, yazılı anlatım alanlarında zorlanırlar. Bunun yanı sıra; gelişimsel başka sorunları da vardır, örneğin dikkat süreleri kısadır, sağ-sol-yukarı-aşağı-alt-üst gibi kavramları karıştırırlar. Haftanın günlerini, ayların isimlerini sırayla söyleyemezler,saat okuyamazlar, tahtaya yazılanları defterlerine kopyalayamazlar, top atıp tutma, ayakkabı bağlama, makas kullanma gibi el becerilerini gerektiren işlerde yaşıtlarına göre daha becerisizdirler. Bütün bunlara bağlı olarak sosyal ve duygusal alanlarda da desteklenmeye ihtiyaç duyarlar, çünkü kendilerini başarısız , hiçbir işi doğru dürüst yapamayan kişiler olarak algılarlar, özgüvenleri düşüktür, arkadaşları tarafından sevilmediklerini hissederler. Bu çocukların en önemli özellikleri ;okuma,yazma veya aritmetik gibi konuları yaşıtlarının öğrendikleri yöntemle değil, daha farklı ve özel yöntemlerle öğrenmeye ihtiyaç duymalarıdır.
Öğrenme Bozukluğu Nedir?
Öğrenme bozukluğu bireyin bir ya da birden fazla temel psikolojik süreçlerini etkileyen ve okuma,yazma,aritmetik ,okuduğunu anlama,yazılı ve sözel ifade gibi alanlarda zorluk çekmesine neden olan nörolojik bir bozukluktur. Öğrenme bozukluğu olan bireylerin zeka düzeyleri normal veya normalin üzerindedir ve öğrenmedeki zorluklarının görme veya işitme duyularındaki sorunlarla ya da duygusal sorunlarla bir ilgisi yoktur. Öğrenme bozukluğu olan bir çocuk bir alanda zorluk çekerken bir başka alanda yaşıtları ile benzer ya da daha iyi performans gösterebilir. Örneğin okuma alanında sınıfının çok gerisinde olan bir çocuk , fen veya matematik alanında sınıfın en iyilerinden biri olabilir. Bu durum anne-baba ve öğretmenlerin kafalarını karıştırabilir, çocuğa nasıl yaklaşacaklarını bilemezler. ve çocuğa gereksiz yere yüklenebilirler. Ailelerin ve öğretmenlerin bu durumun çocuğun “tembelliğine, aptallığına ya da şımarıklığına” bağlı değil öğrenme bozukluğuna bağlı bir durum olduğunu kabul etmeleri ve çocuğa gereksiz yere baskı yapmamaları çok önemlidir.
Öğrenme Bozukluğunun Alt Grupları Var mıdır?
Öğrenme Bozukluğu tek bir bozukluğu değil birden fazla bozukluğu tanımlayan genel bir terimdir. Bu bozukluklar, Öğrenme Bozukluğu şemsiyesi altında değerlendirilirler ve her biri bireyin spesifik bir alanda zorluk çektiğini ifade etmektedir.
· Disleksi: (Okuma Bozukluğu)Okuma ile ilgili zorluklar
· Disgrafi: (Yazma Bozukluğu)Yazı yazma ve yazılı anlatım ile ilgili zorluklar
· Diskalkuli (Aritmetik Bozukluk) Aritmetik işlemleri ve sayılarla ilgili zorluklar
· Dispraksi: Motor koordinasyon bozukluğu
· Afasi/disfasi: Dil ve dilin kullanımı ile ilgili zorluklar
Bazı bireyler sadece bir alanda zorluk çekerken, bazıları birden fazla alanda zorluk çekebilir. Örneğin bir çocuk hem okuma, hem yazma hem de aritmetik alanlarında zorluk çekerken bir diğeri sadece aritmetik alanında zorluk çekebilir.
Öğrenme Bozukluğunun oranı nedir?
Öğrenme bozukluğu, okul çağı çocuklarının yaklaşık %8-10’unda görülür ve erkek çocuklarında görülme oranı daha yüksektir.
Öğrenme Bozukluğunun Nedenleri Nelerdir?
Öğrenme bozukluğunun kesin nedeni bilinmemektedir ancak “nörolojik” bir bozukluk olduğu ve birden fazla nedenin bir arada bulunması sonucunda ortaya çıktığı kabul edilmektedir. Bu nedenler; beyin gelişiminde ve işlevlerinde farklılık, annenin hamileliği sırasında yetersiz beslenmesi, geçirdiği enfeksiyonlar, ilaç kullanması, doğum sırasında yaşanan komplikasyonlardır. Ayrıca; öğrenme bozukluğunun aynı ailede görülme sıklığının yüksek olması bu bozukluğun kalıtsal olduğunu göstermektedir.
Anne-babaların ve öğretmenlerin bilmesi gereken, öğrenme bozukluğu olan bir çocuğun okuma, yazma veya aritmetiği yapamamasının nedeni zekasının düşük olması, tembelliği,haylazlığı ya da istememesi,gayret göstermemesi değildir. Çocuğun doğuştan getirdiği ve elinde olmayan nedenler bu durumu yaratmaktadır.
Öğrenme Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
Öğrenme bozukluğunun belirtileri çocuğun yaşına göre değişiklikler gösterebilir. Bu nedenle okul öncesi, ve okul dönemindeki çocuklarda belirtiler ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
Okul öncesi dönemdeki çocuklarda aşağıda belirtilen özellikler öğrenme bozukluğunun belirtileri olabilir:
· Diğer çocuklardan daha geç konuşma
· Bazı sözcükleri telaffuzda yaşıtlarına göre daha fazla zorluklar
· Yeni sözcükleri öğrenmede yavaşlık
· Konuşma sırasında uygun/doğru kelimeyi hatırlamada yavaşlık
· Anaokuluna devam eden çocuklarda sayıları, renkleri,haftanın günlerini, alfabedeki harfleri öğrenmede zorluklar, kendi isimlerini tanımada ve ezbere yazmada zorluklar
· İki yada üç basamaklı komutları hatırlamada ve takip etmede zorluk
· Düğme açma-ilikleme, makas kullanma, kalem tutma gibi el becerilerinde zayıflık;
· Dinledikleri masalları, hikayeleri doğru sırasında hatırlamada zorlanma
· Sözcüklerin hangi sesle başladığını veya iki sözcüğün aynı mı yoksa farklı sesle mi başladığını fark etme gibi ses bilgisine ait becerilerde yavaşlık.
· Dikkatle ilgili sorunlar
· Bazı çocuklarda okul kurallarına uyum sağlamada zorluklar, dürtüsellik
Okul çocuklarında ise: ;
· Harf ve ses arasındaki bağlantıyı fark etmeme
· Yazılı sözcükleri öğrenme ve hatırlamada güçlük,
· b-d-p-m-n gibi birbirine benzeyen harfleri karıştırma; örneğin “bere” sözcüğünü “dere” olarak okuma
· 6-9 gibi rakamları karıştırma,
· Aritmetik işlem işaretlerini karıştırma örneğin + ve – işaretlerini
· 4 temel işlemli problemleri çözmede zorluklar
· Bazı sözcükleri tersten okuma örneğin “top” yerine “pot” gibi
· Bazı harflerin yerlerini değiştirme örneğin; “okul” sözcüğünü “kolu” olarak okuma gibi
· Okuma ve yazmada kelime /hece atlama veya ilave etme;
· Kalemi farklı bir şekilde tutma ve yazı yazmada zorluk
· Harfleri yazarken öğretilen şekilde değil de alışılmışın dışında bir şekilde yazma. Örneğin yukarıdan aşağı yazılması gereken bir harfi aşağıdan yukarıya doğru yazma
· Sağ-sol-yukarı-aşağı-üst-alt gibi yön kavramlarını öğrenmede zorluk
· Haftanın günleri, ayların isimleri,önce-sonra,dün-bugün-yarın gibi zaman kavramlarını öğrenmede zorluk
· El becerisinde belirgin zayıflık; örneğin el yazısının okunmaması, ayakkabı bağlama, makas kullanmada beceriksizlik
· Dikkat süresinin kısa olması
· Ev ödevlerini hatırlamada zorluk
· Organize olma, planlama, zamanı kullanmada zorluklar
· sık sık eşyalarını kaybetme
· Sözel ifadede zorluklar, örneğin konuşurken uygun sözcüğü hatırlayamama
· Yazılı ifadede zorluklar gibi belirtiler öğrenme bozukluğunun habercisi olabilirler.
Aileler ve Eğitimciler ne yapabilirler?
1) Aldığı sonuca değil gösterdiği çaba ve gayrete değer verdiğinizi gösterin!
Her şeyden önce ailenin çocuklarının olumlu yönlerini fark etmeleri ve pekiştirmeleri, çocuklarının gayretlerini ödüllendirmeleri gerekmektedir. Öğrenme bozukluğu olan çocuklar çoğunlukla çok gayret gösterdikleri halde okulda diğer arkadaşları kadar başarılı olamayabilirler. Bu gibi durumlarda ailenin çocuğun aldığı nota değil gösterdiği çabaya önem vermeleri, çocuğun pes etmemesi ve kendine olan güvenini kaybetmemesi açısından çok önemlidir.
2) Çocuğunuzun ders çalıştığı ortamı gözden geçirin!
Öğrenme bozukluğu olan çocukların büyük bir kısmı aynı zamanda dikkat ile ilgili sorunlar yaşarlar. Bu nedenle çocuğunuzun ders çalıştığı/ödev yaptığı ortamın özellikleri çok önemlidir. Çocuğunuzun çalışma ortamı ;
· Sessiz
· Dikkat çeken nesnelerin olmadığı
· Televizyon, telefon ve bilgisayardan uzak bir yer olmalıdır.
3)Çocuğunuzun çalışma saatlerini daha verimli bir hale getirin!
· Masada ve sandalyeye oturarak çalışmasını sağlayın.
· Çalışma mekanını sık sık değiştirmesine izin vermeyin. Mutfakta, salonda ,halının üstünde yatarak çalışmak dikkati dağıtır.
· Birlikte çalışma programı yapın, dinlenmeye, oyuna vakit ayırın. Çalışma saatlerini çocuğun dikkat süresine göre bölün ve arada 5er dakikalık molalar verin. Mola sırasında çocuğunuzun televizyon izlemesini ya da bilgisayar ile oynamasına engel olun.
· Günlük program hazırlarken oyun ve eğlenceye ayrılan süreyi ödev ve çalışma süresinin arkasına koyun. Önce ödevlerini tamamlamasını sonra oyun oynamasına çalışın. Tersini yaptığınız takdirde, çocuğunuz doğal olarak oyunu bırakıp derse başlama konusunda isteksiz olacak ve dikkatini yeteri kadar toplamada güçlük çekecektir.
· Çalışırken saat kullanması için teşvik edin, zamanını doğru kullandığında ödüllendirin.
· Okuldan eve geldiğinde ödevi olup olmadığını sormak yerine okulda o gün neler öğrendiğini ve ödevlerinin neler olduğunu sorun. Sadece “ödevin var mı?” diye sorduğunuzda “yok” cevabı alabilirsiniz.
· Ödevlerini bitirdikten sonra birlikte gözden geçirerek ödevin sizin için önemli olduğunu gösterin.
4) Çocuğunuzun okumasını geliştirmesine yardımcı olun!
· Çocuğunuzun ilgisini çeken , bol resimli , büyük ve koyu harflerle yazılı kitaplar seçin. Seçtiğiniz kitabın onun yaş ve sınıf düzeyinin altında olması yararlı olabilir. Kolay bir kitabı okuyup bitirebilmesi kendine olan güvenini arttırır.
· Hergün mutlaka sesli okuma yapmasını isteyin. Bunun için bir ödül tablosu oluşturabilir ve okuma yaptığında değerli olmayan ancak onun hoşuna gidebilecek sembolik ödüller (defterine yapıştıracağı stikerlar, minik arabalar, şeker,balon vb.) ile gayretini ödüllendirebilirsiniz.
· Sesli okuma yapmasını destekleyin. Aynı kitabı,şiiri ya da kısa bir öyküyü defalarca sesli olarak okusun. Her okuyuşunda daha akıcı okuyabildiğini görmek okumadan keyif almasını sağlayacaktır.
· Birlikte sesli okuma yapın, siz okurken o size katılsın,aynı parçayı iyice akıcı bir şekilde okuyuncaya kadar birlikte tekrarlayın. Bu egzersiz okuma hızını arttırmak için iyi bir yoldur.
· Harf-ses farkındalığını arttırabilmek için; sözcüklerin hangi sesle başladıklarını bulma, aynı sesle başlayan sözcükler bulma, farklı sesle başlayan sözcükler bulma , biten sesle başlayan yeni sözcük bulma gibi oyunlar oynayın.
· Kart oyunları: Öğrenmeyi oyun haline getirin! 1. Çeşitli sözcükleri kartonlara yazın, bunları karıştırıp ters çevirin , sonra bir tanesini çekmesini ve çektiği sözcüğü okumasını isteyin.
2. Sırası karışmış sözcükleri sıraya koyarak anlamlı cümleler oluşturmasını isteyin.
3. Sözcüklerin arasına renk,hayvan,bitki,taşıt,giysi isimleri koyun, bunları gruplandırmasını isteyin; örneğin taşıtları bir yere, hayvanları başka bir yere gibi.
4. Çeşitli heceleri, harfleri kartonlara yazın, bunları karışık olarak yere ya da masaya dökün. En çok anlamlı sözcük yazabilen oyunu kazansın.Bu oyuna ailenin diğer üyelerini de katabilir ekip halinde yarışabilirsiniz.
5. Çift halinde sözcüklerin olduğu kartlarla eşini bulma oyunu, hafıza oyunu (memory) gibi oyunlar üretebilirsiniz.
6. Birbirine benzeyen sözcüklerle (örneğin bere-dere veya bebe-dede gibi) eşini bulma, farklı olanı bulma oyunu oynayabilirsiz. Bu oyunda özellikle çocuğunuzun karıştırdığı harfleri kullanabilirsiniz.
5) Çocuğunuzun yazı yazma becerisini destekleyin!
· Yumuşak uçlu kalem kullanın.
· Çok fazla ve hızlı yazmak yerine az ama güzel yazması için teşvik edin.
· Mutlaka çizgili defter,mümkünse “güzel yazı” defteri kullanın. Eğer kelimeleri bitişik yazıyorsa, sözcükler birbirine giriyorsa defterini kurşun kalemle dikine 3-4 parçaya bölün. Her bölüme bir sözcük yazmasını isteyin.
· Yazım hatalarını azaltmak için dikte çalışması yapın. Siz basit bir cümle söyleyin ve onun yazmasını isteyin. Daha sonra kendi yanlışını bulmasını ve düzeltmesini isteyin. Bulduğu her yanlış için puan kazansın. Daha sonra topladığı puanlarla ödül alsın.
· Öğretmencilik oynayın.Bunun için ayaklı yazı tahtası kullanabilirsiniz. Önce o öğretmen olsun size bir cümle yazdırsın. Bilerek yanlış yazın ve yanlışınızı bulmasını sağlayın. Sonra siz öğretmen olun ve onun yanlışlarını bulun.
6) Çocuğunuzda öğrenme güçlüğü olduğunu gösteren işaretler fark ederseniz vakit geçirmeden bir uzmana başvurun!
Öğrenme bozukluğu olan bir çocuğa yardımcı olmak anne ve babanın tek başına altından kalkabileceği bir durum değildir. Bu nedenle bu özellikleri taşıyan çocukların ailelerinin vakit geçirmeden bir uzmana başvurmaları ve destek almaları önemlidir. Sorunların erken fark edilmesi, tanının erken konması ve hemen ardından eğitime başlanması sorunlar çok fazla büyümeden üstesinden gelinebilmesi açısından çok önemli bir adımdır.
Öğrenme Bozukluğu şüphesi ile uzmana götürülen çocuk, dikkatli ve detaylı bir değerlendirmeye alınmalıdır. Bu değerlendirmenin sonucunda çocuğun zorluklarının hangi alanlarda yoğunlaştığı belirlenir ve zorluk alanlarının niteliğine göre özel bir “eğitim programı” hazırlanır. Bu programın uygulanmasında uzman-aile ve okul işbirliği yaparak birlikte çalışmalıdır.